Nisan Yağmuru insanlara Şifa Getirir.

Şifalı olan Rumi nisan yağmurları, Nisan ayinin 14 de başlar, Mayıs ayının 14 de biter.
Bu zaman içinde yağan yağmurlara “Nîsân yağmuru” denir ve bir çok hastalığa deva olup bir çok faydası vardır.
* Yılanların zehiri, Balıkların incisi, Hatta bal arısının balı gibi pek çok harikulade nimet hep bu yağmurun suyundan oluşur.
* Nisan yağmuru zahmetlere rahmet, dertlere devâ, hastalılara şifâdır.
* Sular içerisinde en saf su Nisan yağmurunun suyudur.
* Nisan yağmuru ile mayalanan yoğurt tutar. (Tecrübe ile de sabittir)
* Nisan yağmurunda ıslanan yeni elbise çürümez. Saç dökülmez. Hele okunan! Nisan yağmuru suyu, Allâh’ın izniyle sar’a hastalığına şifâ, Ruh hastalıklarına deva, Ağrıları gidericidir. Nisan Yağmurunun faydalı ve şifalı olduğuna dair hadisi şerifler vardır.




Nisan yağmuru hakkında Hadisi şerifler:
Peygamber Efendimizden (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) rivayet olundu ki;
“Cebrail (Aleyhisselâm) bana öyle bir ilaç öğretti ki, o ilaç sayesinde insanların doktorların ilacına hiç ihtiyaç kalmaz.
Eshâbı Kirâm o ilaçtan bizede haber ver Ya Rasûlullah dediler: Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselâm) “Nisan yağmurunu toplayınız .
Ona; 70 Ayetel Kürsi,
70 Fâtiha-i Şerife,
70 defa İhlâs-ı Şerif,
70 defa Felâk,
70 defa Nâs Sûresini
70 defa tesbih duâsını “Subhanallahi vel hamdu lillâhi ve lâ ilâhe illellâhu vallâhu ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm.” Sonra yedi gün devamlı olarak sabah akşam birer bardak içiniz. Beni hak Peygamber olarak gönderen Cenabı Hakka yemin ederim ki,Cebrail bana dediki;Bu sudan içen kimsenin cesedinden , damarından, sinirinden, etlerinden o kimseye ağrı, acı veren rahatsızlığını Cenab-ı Hak giderir, O kimseye sıhhat ve afiyet verir.

****



****

Yine Başka bir Hadisi şerifte:
“Beni hak Peygamber olarak gönderen Allaha Yemin ederim ki, Çocuğu olmayan bir erkek, bu sudan hanımına içirse, Allahü Teâla’nın izni ile Hanımı hamile kalır. Hanımının başı ağrıyan bir erkek bu sudan hanımına içirirse, bu su ona sıhhat için yeterli olur. İçen kimsenin balgamını keser. Rüzgar ona zarar vermez. Çirkin haller kendisine isabet etmez. Bel ağrısından, karın ağrısından,şikayeti kalmaz.Alaca hastalığından korkmaz.göğüs ağrısı çekmez.kalbine gelen vesvese (evham) gönlünden çıkar gider. Kendini çok beğenmek, haset, kibir, düşmanlık, gıybet ve koğuculuk (gibi manevi hastalıklar dahil), dünyada yaşayan her fani (geçici)olanlar için Allahü Teâla’nın izni ile fayda vericidir.”(tefsir-i Kebir.Kuran tefsiri)
Ayrıca, Kur’an-ı Kerim ve Ezan-ı Muhammedi okunurken, düşman korkusuyla karşılaşınca, yağmur yağarken ve zulme uğrayınca yapılan duâlar kabul olunur (Teberânî)

Hz.Enes (Radıyallâhu Anh) anlatıyor :
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) ile birlikteyken , yağmur yağmıştı, hemen başını açtı ve “Yağmur Rabbimin yeni yarattığı ve indirdiği Rahmettir” dedi.

Diğer bir rivayette ise, Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)’in elbisesini açtığı bildirilmiştir. (Müslim 2/615,Ebu Davud 5/3309)
Ebu Hureyre (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) ve sahabeleri senenin ilk yağmuru yağdığında, gökteki ilk damlalara, (değmesi için) başlarını açarlardı ve Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Şöyle derdi: “Yağmur, rabbimizin en son, ve yeni yarattığı bir mahluktur ve bereketi en çok olandır.” (Ebu şeyh ,Ahlakun-Nebiyyi 823
Dergahların zemzemi nisan yağmuru
Doğanın ilacı Nisan yağmurları, insan hayatı için yenilenmeyi işaret eder. Mevlevi dergâhlarında toplanarak “dergah zemzemi” olarak dağıtılan, bereketi için “istiridyenin içine düşerse inci, yılanın ağzına düşerse zehir olur” denilen Nisan yağmurlarının şifasını ve geleneğini sizler için derledik. Nisan ayıyla beraber doğa da yenilenmeye başladı. Çiçeklerin açma ayı olarak bilinen Nisan ayının bereketinin “Nisan yağmurları”ndan geldiği ise aşikar. Bolluk ve bereketin simgesi Nisan yağmurları için eskiler “Nisan yağmuru midye ve istiridyenin içine düşerse inci, yılanın ağzına düşerse zehir olur” sözünü de boşuna dememişler. Hatta bu nedenle açık alana konulan leğenlere Nisan yağmurunun dolması beklenir, o dolan su hastalıktan arınması için küçük büyük herkese içirilirdi.




Yağmur çiğlerinden yoğurt “Nisan yağmuru, Rûmî takvime göre Nisan ayında yağan yağmurlara verilen isimdir. Milâdî 13 Nisan’da başlayıp 12 Mayıs’ta sona eren Nisan ayı halk arasında “yağmur ayı” veya “yağar ay” olarak nitelendirilir” bilgisi verilen Z Dergide, yağmur suyunun nasıl toplandığı şöyle anlatılıyor: “Günümüzde Orta Asya’da, İslam ve Balkan coğrafyalarında, Hızır ile İlyas peygamberlerin 6 Mayıs’ta (Rumî takvime göre 23 Nisan) buluştuğuna inanılmaktadır. “Hıdrellez” (Hızır-İlyas) ismi verilen bu günde yağan yağmura önem atfedilir. Bolluğun ve bereketin timsâli olan Hızır Peygamber’in evleri ziyâret edeceği inancıyla kaplara yağmur suyu doldurulması âdeti hâlâ yaşatılmaktadır. Yağmur çiğleriyle yoğurt yapma geleneği de devam etmektedir.”
Bir tas ve dört kuş
Mevlevîler tarafından da mübârek sayılan Nisan yağmurları, dergahlarda toplanıp üzerine duâlar okunarak dergâhın zemzemi olarak dağıtılırmış. Mineral yönünden oldukça zengin olan Nisan yağmurunun konduğu tasa ise “Nisan tası” denilmiştir. Nisan tasına toplanan suya Hz. Mevlânâ’nın sarığının ucu batırıldığı için “destar suyu” da denirmiş. Z Dergide “Nisan tası”na ilişkin şu bilgiler yer almaktadır: “Son İlhanlı hükümdarı, Ulcaytu Sultan Mehmed’in oğlu Ebu Said Bahadır Han tarafından Musul’da yaptırılarak 1327 yılında Mevlânâ Dergâhı’na hediye edilen eşsiz güzellikteki Nisan tası, bugün Konya (Mevlânâ) Müzesi’nde yer alır. Müze müdür vekili Dr. Naci Bakırcı da, buraya gelen ziyâretçilerin büyük ilgi gösterdiği eserler arasında yer alan Nisan tasının yüzlerce yıldır Anadolu’da var olan Nisan yağmurlarının toplanması geleneğinin günümüze yansıması olduğunu belirtmiştir. Bakırcı, “Nisan aylarında Nisan tası, Kubbe-i Hadra’nın (Yeşil Kubbe) hemen altına konur, kazanda toplanan su ziyaretçilere dağıtılırdı.

indeks: Nisan, Yağmur, insan,Şifa, Nisan Yağmuru, Resûlullah, zemzem,

Bir yanıt yazın